Türkiye bakliyat üretiminin yüzde 22’sine, ihracatının da yüzde 37’sine sahip kırmızı mercimek, bu yıl üreticisinin yüzünü güldürecek. Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, hasadı tamamlanmak üzere olan kırmızı mercimekte bu yıl hem ekim alanlarında hem verimde artış olduğunu belirterek, üretim hacminin 400 bin tona ulaşmasını beklediklerini söyledi.
Ulusal Baklagil Konseyi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Özdemir, kırmızı mercimekte tamamlanmak üzere olan hasat sezonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kırmızı mercimek alanlarındaki rekolte tahmini amacıyla her yıl incelemelerde bulundukları bilgisini veren Özdemir, Türkiye bakliyat üretimi ve ihracatında kırmızı mercimeğin ayrı bir önemi olduğunu vurguladı. Özdemir, “Türkiye bakliyat üretiminin yüzde 22’sini ve ihracatının yüzde 37’sini kırmızı mercimek oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü tarafından yayınlanan son verilere göre ülkemiz, dünya kırmızı mercimek üretiminde dördüncü, ihracatında ise üçüncü sırada yer alıyor” ifadelerine yer verdi.
"ÜRETİMİN 400 BİN TONA ULAŞMASI BEKLENİYOR"
Özdemir, 2017 yılında kırmızı mercimekte üretim hacminin 400 bin ton ile son 10 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu anımsatarak, “Özellikle geride bıraktığımız yıl yaşanan kuraklık ve olumsuz iklim koşulları nedeniyle dünya genelinde olduğu gibi üretim hacmi geriledi ve ülkemizde 228 bin tona düştü” açıklamasında bulundu.
Ancak, bu yıl hasat sezonu tamamlanmak üzere olan kırmızı mercimek ekim alanlarında ve alınan verimde artış olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Geçen yıl dekar başına 88 kilogram olan mahsul verimi bu yıl 130-150 kilogram seviyesinde bulunuyor. Bu yıl hem verimin fazla olması hem de hava şartlarının olumlu yönde seyretmesi dolayısıyla kırmızı mercimek üretim rakamlarında artış olacak. TÜİK tahminlerine göre kırmızı mercimekte üretimin geçen yıla kıyasla yüzde 75 artarak yeniden 2017 yılı seviyesi olan 400 bin tona ulaşması bekleniyor” diye konuştu.
Hem pandemi süreci hem de geride kalan yıl rekoltenin düşük olması nedeniyle bir önceki yıldan devreden fazla stok bulunmadığını kaydeden Özdemir, bu yıl öncelikli hedefin; ilk etapta iç piyasa talebinin karşılanması, ikinci aşamada ise ithal ürünler yerine yerli mahsullerin ihracat pazarlarına gönderilmesi olduğunu belirtti. Özdemir; “Ekim alanları, alınan verim ve bunun sonucunda rekoltede yakalanan bu ivmenin artarak devam etmesi sektör olarak en büyük arzumuzdur. Bu bağlamda, devletimizden beklentimiz, gen merkezi Türkiye olan kırmızı mercimekte bir sonraki ekim sezonu için uygulanacak politikaların, teşviklerin, desteklerin ve bu doğrultuda yapılacak çalışmaların sektörümüz ile koordinasyon içerisinde şimdiden belirlenerek üreticilerimizin daha fazla üretime özendirilmesi” sözlerini kullandı.
Tarım ve gıda sektörünün öneminin çok daha iyi anlaşıldığı bu dönemde kendi kendine yeterlilik hedefi doğrultusunda kırmızı mercimekte geleneksel ekim alanlarının yanında nadas alanlarının ve atıl arazilerin kullanımının sağlanmasının ve verimi artıracak çalışmaların kilit rol oynadığına dikkat çeken Özdemir; “Böylece yerli mahsuller ile hem iç tüketimin karşılanması hem de mevcut ihraç pazarlarının korunarak yeni pazarlara ulaşılması mümkün olacaktır” dedi.