Hükümetin pandemi sürecini yönetemediğini ifade eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Babaoğlan, “Tamamen algı yaparak süreci götürüyorlar. Hatırlayın maske dağıtım sürecini bile yönetemediler. Sokağa çıkma yasaklarının belli olmadığı dönemleri yaşadık. Bu süreçte bir bakan istifa etti ancak istifası kabul edilmedi. Bugün geldiğimiz noktada da test yapma sıkıntısı yaşanıyor. Dün maske krizi vardı bugün de test krizi yaşanıyor. Can kayıplarımız artıyor. Vatandaşlarımızın açıklanan resmi rakamlara güveni yok. Dolayısıyla ben pandemi sürecinin iyi yönetildiğini düşünmüyorum. Süreci değil ama algıyı iyi yönettiler” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Halkla İlişkiler Birimi Başkanı Ali Rıza Babaoğlan, Yusuf Said Akcakaya’nın sunduğu Medyascope özel yayınına konuk oldu. DEVA Partisi’nin ilk altı aylık sürecinin, dijital parti söyleminin ve halkla ilişkiler çalışmalarının konuşulduğu özel yayında, Ali Rıza Babaoğlan, partinin ilçe kongrelerini ekim ayının sonuna kadar bitireceklerini ve sonrasında il kongrelerine başlayacaklarını söyledi.
“70 İL BAŞKANI ATADIK”
6 ayda DEVA Partisi olarak önemli işlere imza attıklarının altını çizen Babaoğlan, “Bu süreçte öncellikle 70 kurucu il başkanımız ile 285 ilçe başkanımızı atadık. Örgütlenme çalışmalarımız sürüyor. Buradaki en kritik nokta, atamalarımızı gelen başvurulardan yapmamızdır. İnternet üzerinden bize başvuruda bulunan ve daha önce hiç tanımadığımız gönüllülerimizden il ve ilçe başkanı olanlar var. Liyakatli olduğunu düşündüğümüz kişileri il ve ilçe başkanı olarak atadık. Biz parti olarak sadece il başkanı atamıyoruz, bunun yanında bir de kurucu heyet atıyoruz. Bugün itibariyle 70 ilde binden fazla kurucu heyet üyemiz var. Örneğin İstanbul il başkanını atarken, yanında da 12 kişilik kurucu heyet atıyoruz. Bu kurucu heyetlerimiz il başkanlarımızla birlikte hareket ediyor. 25 Ağustos’ta ilk ilçe kongremizi de gerçekleştirdik. Şimdiye kadar 13 ilçe kongremizi yaptık. Bugün de Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde kongremizi yaptık ve kongre süreçlerimiz devam ediyor. 6 aylık sürecin zaten 3 ayı pandemi nedeniyle kısıtlamalarla geçti. Biz bu süreçte internet üzerinden aldığımız başvurularla Türkiye’yi 18 bölgeye bölerek ve her bölgede yaptığımız çalışmalarla teşkilatlanma açısından çok ciddi adımlar attık. Eylül ve Ekim aylarında ilçe kongrelerimizi bitirip artık il kongrelerine geçmeyi planlıyoruz” dedi.
100 BİNİN ÜZERİNDE ÜYE BAŞVURUSU VAR
Halka ulaşmakta zorluk yaşamadıklarının altını çizen Babaoğlan, “Partimizin dijital altyapısı üzerinden hem halkımız bize hem de biz halkımıza kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Halka yenilikçi yöntemlerle ulaşıyoruz. Örneğin, Genel Başkanımız Ali Babacan’ın geçmiş yıllarda çeşitli programlar kapsamında yaptığı değerlendirme ve söylemleri "www.babacannediyor.com" isimli internet sitesinde toplandık. ‘Ali bey bunları söyledi’ şeklinde yapılan yalan haberler var. Biz de buna engel olmak için 2002’den bu yana Ali beyin yaptığı tüm konuşmaların vurucu cümlelerini, günümüz konularına uygun bölümlerini tarihine de vurgu yaparak paylaşıyoruz. Çok da ilgili görüyor. Şuana kadar sitede 45 video var her geçen gün de video sayısı artıyor. Yenilikçi dijital parti söylemi işte buradan geliyor. Bunun yanında DEVA Kürsü diye bir projemiz var. Dijital parti demek sadece internet ve sosyal medya üzerinden yapılan şeyler değil. Bunun bir de ‘Back Office’ dediğimiz arka ofis tarafı var. Burası bizim iletişim merkezimiz. Halkla İlişkiler Birimi olarak partimizin dışarıya yaptığı iletişime değil, partimize ulaşan tüm içeriklerle biz ilgileniyoruz. Halkla İlişkiler Biriminin görev tanımı partimize ulaşan tüm talepleri yönetmek ve bunlarda bir akıl oluşturarak daha doğru iletişim stratejileri geliştirmesine katkı sağlamaktır. Dolayısıyla partimizin kurulduğu günden bu yana 100 binin üzerinde üye başvurusu var. Bunların tamamına aktif şekilde cevap veriyoruz. En fazla 72 saat içinde bize gelen tüm taleplere cevap veriyoruz. Bunun yanında bir de consenter kurduk. Burası tamamen gönüllülerle yürütülen bir yer. Partimizin iletişim numaralarını aradığınız zaman bu arkadaşlarımız DEVA Partisi ile ilgili sorulara cevap veriyorlar. Bir şey yapmak istediğimizde ‘Bunu ilk önce dijital olarak yapabilir miyiz’ diye düşünüyoruz. Buna ‘digital first’ deniyor. Bu yenilikçi yöntem pandemi döneminde bize çalışma konusunda çok büyük esneklik sağladı. Vatandaşlarımızı bize iletişime geçmelerini sağladı. Zoom görüşmeleriyle değerlendirmeler yaptık. Dijital ortamda etkilediğimiz ciddi bir kitle var. Özellikle Batman, Bitlis başta olmaz üzere Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çok ciddi bir ilgili görüyoruz. Yine gençlerin çok büyük ilgisi var partimize. Her düşünceden insanımız bize ulaşıp partimizde görev almak istiyor. Ama tabiî ki kendimizi geliştirmeye ve iyileştirmeye devam ediyoruz. Yorumlardan çok besleniyoruz. Lütfen herkes bize yorumlarınızı iletmeye devam etsin. Yine telegram üzerinden gönüllü bilgilendirme kanalımız var. Dolayısıyla sosyal medya ve dijital ortamda çok iyi çalışmalar yapıyoruz. Pandeminin sona ermesiyle birlikte sahada da çok aktif olarak bizi göreceksiniz. Yenilikçi olarak dijital ortam ve sosyal medyada, gelenekçi olarak da sahada aktif olacağız” ifadelerini kullandı.
“DÜN MASKE KRİZİ VARDI BUGÜN DE TEST KRİZİ”
Programda pandemi sürecini de değerlendiren Babaoğlan, hükümetin salgını iyi yönetemediğinin altını çizerek, “Hükümet ve onun küçük ortağı MHP, konuyu yönetmek yerine aslında algıyı yönetiyor. Yani konunun kendisini yönetmekle ilgili bir dertleri yok. Tamamen algı yaparak süreci götürüyorlar. İlk başlarda bu algıyı iyi yönettiler. Sağlık bakanımız her akşam televizyona çıkıp rakamları açıklıyordu. Aslında süreci yönetmiyordu sadece bilgilendirme yapıyordu. Vatandaşımız bu süreçte doğru bilgiye bile muhtaç olduğu için yapılan bilgilendirmeyi ‘Süreç iyi yönetiliyor’ şeklinde algıladı. Aslında korona süreci başladığında maske krizini çok çabuk unuttuk. Bilgilendirme ayrı bir şey süreci yönetmek ayrı bir şey. Hatırlayın maske dağıtım sürecini bile yönetemediler. Bu süreçte İçişleri Bakanı istifadan döndürüldü. Eğer iyi yönetilseydi bu süreçte bu istifa olayı yaşanmazdı. Bakanın biri ‘Sokağa çıkma yasağı var’ diyor. Öbür bakan çıkıp ‘Hayır sokağa çıkma yasağı yok’ diyor ve sonunda da Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Vatandaşlardan gelen tepkilere bakıp iptal ettim’ diyor. Sokağa çıkma yasaklarının bile belli olmadığı dönemleri yaşadık. Bugün geldiğimiz noktada da test yapma sıkıntısı yaşanıyor. Dün maske krizi vardı bugün de test krizi yaşanıyor. Can kayıplarımız artıyor. Vatandaşlarımızın açıklanan resmi rakamlara güveni yok. Dolayısıyla ben pandemi sürecinin iyi yönetildiğini düşünmüyorum. Süreci değil ama algıyı iyi yönettiler” şeklinde konuştu.
“HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞU RAKAMLARA GÜVEN YOK”
Hükümete güven sorunu olduğunu vurgulayan Babaoğlan, “Mesela doğalgaz ile ilgili bir süreç yaşandı. Doğalgazın bulunması elbette bizi de sevindirir. Ama kimse şuna dikkat etmedi, ülke olarak 100 yıllık üretimden uzaklaştık. Artık üretim de olmadığı için bir algı operasyonu yapıldı. Önce başka bir rakam dendi sonra başka rakama dönüştü. Aslında ülke olarak kaynak sorunumuz yok. Bizim öz kaynakları yönetememe sorunumuz var. Türkiye’de çok iyi bir akıl gücü var. Üreten ve üretime destek veren şirketleri bitirip ülke ekonomisini beton ve inşaat üzerine kurarsanız ülkenin geleceği nokta burası olur. Kaynakların tükendiği ve doların sürekli artığı bir ortamda ekonominin iyi olduğu algısını oluşturmak için kaynak bulmanız lazım. Daha önce de defalarca çeşitli bölgelerde petrol ve doğalgaz bulunduğu açıklamaları yapıldı ama maalesef bugüne kadar bunlar ekonomiye kazandırılmış değil. Hükümet de şuanda sadece algı yönetimi yapıyor. Yönetim konusunda da böyle, doğalgaz konusunda da böyle, korona sürecinde de maalesef böyle. Gerçekten algının değil de süreçlerin yönetildiği, sonuçların da yönetilmeye paralel olarak iyileştiği günleri yaşamayı umuyoruz. Çünkü artık toplumda hükümete yönelik çok ciddi bir güven problemi var. TÜİK verilerine yönelik yapılan güven araştırmaları ortada. Hükümetin açıkladığı rakamlara güven ortada. İnşallah bunlar düzelir” diye konuştu.