Bu çarpıcı tabloyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyan isim, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış oldu. Kış, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle 7 maddelik kapsamlı bir yazılı soru önergesi sundu. Ancak Bakanlıktan gelen yanıtlar, ne sorulara doğrudan karşılık verdi ne de kamuoyunu tatmin edecek düzeyde bir politika çerçevesi sundu.
SORU BAŞKA, CEVAP BAŞKA GEZEGENDE!
Gelen yanıtları değerlendiren Gülcan Kış, sert ifadelerle tepki gösterdi: “Ciddiyet yok, strateji yok, sadece kopyala-yapıştır cümleler var!” “Biz sorduk: ‘15-19 yaş arası intihar oranları neden artıyor? Bu yaş grubuna özel bir strateji var mı? Bakanlık yanıt vermiş: ‘Saha ziyaretleri yapıyoruz. Hastanelerle iletişim kurup destek veriyoruz. Bu cevap şaka olmalı. Yani intihar eden çocuğa saha ziyareti planıyla mı yetişeceksiniz? Bu yaş grubunda yaşanan ruhsal çöküşe karşı hâlâ elimizde elle tutulur bir politika yok. Çocukların yüzde 58’i akademik olarak yetersiz bulunmuş. MEB’le ortak ne yapılıyor?” diye sorduk. Cevap: ‘D.U.Y. adlı bir internet sitesi kurduk, rehberlik ediyoruz.’ Çocukların eğitimdeki devasa eşitsizliğine ‘site açtık, bakarsınız’ mı diyorsunuz? Google’dan çözüm önermiş gibi davranmak devlet ciddiyetine yakışır mı? MEB’le ortak bir program bile anılmıyor!” “Akran zorbalığı %26,4’e çıktı. Ne yaptınız?” dedik. Cevap: ‘0-9 yaş arası çocuklara hoşgörü, sevgi, saygı ve merhamet değerlerini anlatıyoruz.’ “Ama rapordaki çocuklar 15 yaşında! Akran zorbalığına uğrayan gençleri değil, anaokulu çocuklarını hedef almışsınız. Konuyu bile anlamamışsınız!”
“EMPATİYİ ÖVDÜK, CEVABI DUYGUSUZ VERDİLER”
UNICEF raporunun tek olumlu bulgusu olan “empati becerilerinde Türkiye’nin öne çıkması” başlığına ilişkin de sorular yöneltildi. Ancak bakanlık bu konuyu da yüzeysel ve genel ifadelerle geçiştirdi. “Empati becerisini geliştirmeye yönelik tek bir program bile yok. ‘Zaten iyiyiz’ havasıyla geçiştiriliyor. Oysa desteklenmezse bu değerler bile kaybedilir” dedi Kış. CHP’li Kış, genel değerlendirmesinde şu sözlerle bakanlığın yaklaşımını eleştirdi: “Türkiye’de çocuklar canına kıyarken, Aile Bakanlığı paragraflar dolusu genel bilgiyle geçiştiriyor. Strateji belgesi, eylem planı, web sitesi… Çocukların karşı karşıya olduğu devasa krize PowerPoint sunumuyla cevap veriyorlar. Bu artık gaflet değil, doğrudan sorumsuzluktur. Her soruya copy-paste cevap vermekle bu ülkenin çocukları korunmaz. Somut eylem, yaşa özgü politikalar ve gerçek veriye dayalı analiz gerekiyor. Aksi halde bu acı tablo derinleşmeye devam eder.”