Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı Şubat Ayı 1. Birleşiminde Başkan Vahap Seçer, belediyeye yönelik saldırılar ve işten çıkarılmalarla ilgili açtı ağzını yumdu gözünü. Başkan Seçer konuyla ilgili şu şekilde konuştu: “Kısa çalışma ödeneği bir hak, bunu kamu kurumu özel sektör her kim ise parlemanto bu konuda bir karar vermiş yasa çıkarmış. Ancak buradan yola çıkarak insanları tahrik etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bakın Toroslar Belediyesi tekrar söylüyorum bunun müracatını daha önce yaptı, Akdeniz Belediyesi beşinci ayda yaptı. Benim binlerce çalışanım var bir gün dahi bunu konu etmedim, bir gün dahi onların maaşlarını geciktirmedim. Emin olabilirsiniz pandemi tedbirleri alındığı günden bugüne kadar kronik rahatsızlıkları olduğunu söyleyen çok sayıda, ama bakın buradan da ifade ediyorum birçoğunun da farklı sebeplerle rapora bağlanıp işine devam etmeyen elemanlarımız var. Pandemi süreci biraz istismar ediliyor gibi geliyor. Elbette pandemi devam ediyor, elbette geçim sorunu var. Ama ben bir kurum yönetiyorum. Yani ben de hastalıkla yüzleşebilirim. Ben de risk taşıyorum, bürokrasi de risk taşıyor. Pandeminin en yoğun olduğu dönemde belediyeme el veren, omuz veren, belediyemin hizmetleri aksamasın diye gecesini gündüzüne katan, mesai mefumunu düşünmeyen personelim ile uydurma raporlarla gününü gün edenleri, işe gelmeyenleri, işi savsaklayanları aynı kefeye koyamam. Hiçbir suretle ben mali konuları kendime gerekçe göstermedim. Bakın 14 aydır ben borçlanma hakkından yoksunum. Ama bir gün dahi benim çalışanlarımın paralarını aksatmadım. Bu kurumu ben yönetiyorum, idari kararlarımı kimse sorgulayamaz. Bu kadar ucuz değil, açıklamanın üzerinden daha bir saat geçmiş. Yakalanmışsa evet söylenir, zanlı yakalandı. Ama ilk yapılan sorgulamada eylemi gerçekleştirme nedeninin bir terör eylemi olmadığı anlaşılmaktadır deniyor. Bu kimdir? Nedir? Telefonla kimlerle görüşülmüştür? Daha önce de söyledim yetkililere bu o kadar basit değil. Bunun arkasındaki suç odakları çıkartılmalıdır. Birileri tarafından yönetilmektedir. Şimdi iki not daha geldi. Bir tanesi Erdemli’den, belediye tabelaları parçalanıyor. Daha Pazar günü Karaduvar’a diktiğimiz fidanlar parçalanmış. Siz kısa çalışma ödeneği deyip, işten eleman çıkartıyorsunuz deyip ki Nisan’dan beri benim böyle bir hakkım yok. Siz insanları bana düşman mı ediyorsunuz? Bunu kınamanız gerekiyor. Hepimiz teröre karşıyız. Siz dağda terörist ne arıyorsunuz? İşte sokakta var burada Mersin’in içinde var. Şimdi birbirimizi kandırmayalım benim sorumluluklarım var. Siz düşünebiliyor musunuz ben bu kentin huzurunu kaçırmaya yönelik karar alacağım? Ama buyurun; terfi birimi saldırıya uğruyor, zanlılar yakalanmamış. Bunu tabi ki gören kötü niyetli insanlar bundan cesaret alıyor, başka eylemler gerçekleştiriyor. Bunun sonu nereye varacak? Şimdi siz Meclis Üyeleri olarak yanımda durmazsanız, Silifke Belediyesi de eleman çıkardı, kaç kez biz bunu gündeme çıkardık.  Ama resmi bir kurum tarafından bunun öne sürülüp işten çıkarılmış denmesi ne demek. Bu kadar da ucuz değil, idare beni koruyacak, zanlıyı değil. Oldu o zaman işten her çıkan ya da farklı bir gerekçesi olan her insan gelsin belediyeye bomba atsın. Var mı böyle bir şey. Bu işi hafifletmek, magazinleştirmek doğru değil, ben bunu reddediyorum.”