Geçmiş aylarda stevia, moringa, şevketi bostan, ata tohumu karakılçık buğdayı ve maralfalfa üretimi gibi tarımda yerli ve organik üretimde atak başlattığı belirtilen Akdeniz Belediyesi, farklı, yenilikçi ve alternatif üretimlere de yenilerini eklediği ifade edildi. Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ile Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Abdullah Çil arasında, “Tarımsal Üretim Demonstrasyon Çalışmaları ve Kırsal Alanlara Yönelik Yem Bitkileri Üretimine” ait işbirliği protokolü imzalandı. İşbirliği ile Akdeniz’de, buğday, pamuk, yer fıstığı, ayçiçeği ve soya ile yem bitkileri olan adi fiğ, iskenderiye ve üçgülü yetiştirilecek. Üretim sürecinde Enstitü Müdürlüğü de projeye teknik danışmanlık ve demonstrasyonu yapılacak yerli tohumların tedarikini sağlayacak. İki kurum arasındaki işbirliği hem tarla bitkileri hem de yem bitkileri nezdinde 2024 yılı sonuna dek geçerli olacak, üretim sonucu yetişen bitkiler dezavantajlı ailelere hibe edilecek.
“Akdeniz’de hedefimize ulaşacağız”
İmza törenin ardından konuşan Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Abdullah Çil, "Enstitüsü olarak geliştirdiğimiz çeşitlerin yaygınlaştırılması konusunda Akdeniz Belediyesi ile ortak bir protokol imzaladık. Tabi ki yerli ve milli politikalarımız gereği, kendi geliştirdiğimiz çeşitlerin yaygınlaştırılması konusunda son yıllarda belediye hizmetlerinde daha çok faydalı, güzel işlerini ve hizmetlerini gördüğümüz Akdeniz’de istediğimiz hedefe ulaşacağız” dedi.
“Bu işi daha bilimsel ve profesyonel yapacağız”
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak da tüm insanlığı etkileyen koronovirüs pandemisi ve Rusya ile Ukrayna arasında aylardır devam eden savaşın, her türlü gıdaya erişimin önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. “Biz, bu süreçler içinde dersler çıkaran bir belediyeyiz” diyen Başkan Gültak, "Önce Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüzü kurduk. İki kadın kooperatifimizi de işin içine katarak Milli Emlak’ın atıl arazileri ile belediyemize ait kırsal arazilerde demonstrasyon yaptık ve çalışmalarımızın karşılığını da aldık. Kendi başımıza yaptığımız Ata tohumu karakılçık ve diğer bazı ürünlerde başarılı olduk. Buradan elde edilen unu da kooperatif üyesi kadınlara dağıttığımızda farklı alanlara hizmet ettiğimizi görünce, ‘biz bu işi biraz daha profesyonel ve bilimsel yapalım’ dedik. Dolayısıyla DATAEM ile birlikte oturup anlaştık ve protokol yaptık. Yüz yılın üzerindeki tecrübeleriyle birlikte bize bu bölgede yetişebilecek kaliteli ürünleri tavsiye edecekler. Beraber çalışacağız. Biz de atıl haldeki hazine ve belediye arazilerinde bu ürünleri üretip, işleyip ya kadın kooperatifleri ya da farklı kanallar üzerinden dezavantajlı ailelerimize ulaştıracağız” diye konuştu. Üretim sürecinden elde edilecek demonstrasyon verileri ve istatistiklerini hem kurum hem tarımla ilgilenen köylülerle buluşturacaklarını kaydeden Gültak, "Aslında belki de fiziki ortamda değil de laboratuvar ortamında oluşturulmuş ürünlerin bilgilerini elde ettikten sonra, farklı ürünlerin çiftçiler tarafından üretilip piyasaya sürülmesini de sağlayacağız. Bir yandan ürünleri kendimiz piyasaya sürerken, diğer yandan veriler iyi gelirse bu işin ticareti noktasında üreticilerimize de önermiş olacağız. Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile yaptığımız işbirliği sayesinde önemli veriler elde edeceğimizden eminim. Enstitü yetkililerine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.