İçel İdman Yurdu play-of'un ikinci ayağında Isparta ile berabere kaldı .
ve 2. Lig şansını kaybetti.
Maçtaydım .
Saha içi ve saha dışı gelişmeler yine ele ele vermişti aleyhimize .
Özellikle bazı kentlerin ya da takımların kritik karşılaşmalarına taraftar taşınırken ve stadları doldururken biz TFF'nin naifliğini ve nezaketini göremedik, Mersin stadyumunda ..
Devre arası maçın gözlemcisi ve hakemi Mersin taraftarının dışarı alınmasın istedi..
Ve hakem seyirci stadın dışına alınana kadar sahaya çıkmadı..
Ne karakterli ne adaletli bir duruş değil mi (!)
Bir kaç kişinin isyanı dışında olanı biteni seyrettik sözde adalet tecelli ederken ..
Öğretilmiş çaresizliği bir kez daha yaşadık ..
Sahipsizliği damarlarınıza kadar hissettik .
Türkiye’nin dört bir yanında binlerce taraftar şampiyonluğa oynayan takımlarını tribüne gelip desteklerken,kendilerini stada getiren siyasi ve idari destek bulurken, bizimkiler Mersin'i Isparta karışında ıskartaya düşürdü..
Şaşırdık mı..
HAYIR...
Saha içine bakacak olursak ..
Bakmak ile görmek arasındaki farkı hangi meslek en iyi anlatır diye sorsanız, buna cevabim Teknik direktör olur...
Bugün maalesef sahada maça bizim gibi bakan ama olanı biteni görmeyen bir teknik adam vardı ..
Rakip teknik adam dersine çalışmıştı.
Zaafları iyi etüd etmişti.
Defansın arkasına atılan her top tehlike oldu.
Henüz maçın ilk çeyreğinde attığımız golden sonra skoru koruma telaşına girme budalalığına düştük.
Rakibin hücum hattı ile bizim hücum hattı arasındaki zeka, kabiliyet ve beceri düzeyi farkı sonucu tayin eden en önemli etkenlerden biriydi.
Bir iki cümle de yönetime gelsin..
Bugüne kadar fedakârca mücadele ettiler .
Kentlilik bilincinin olmadığı bir şehirde bir spor kulübü yaşatmak zor iş ..
Emeklerine sağlık .
Fakat devre arası yapılan transferler ve hoca tercihi bu süreci iyi planlayamadıklarını gösterdi ..
Bazen geçmişte yapılan hatalar senin en güçlü olduğun anda karşına çıkar ve büyük kayıplara neden olur .