Demokrasi ve insan haklarının aleyhinde adımlar atıldığının altını çizen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, AKP iktidarının hukuk dışı kararlar aldığını belirterek eleştirilerde bulundu.
HDP’li Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yanında olduklarının mesajının verildiği açıklamada : “Öncelikle HDP’nin kapatılması için harekete geçtiler ve 687 HDP’linin siyaset hakkını yasaklama adımı attılar. Hemen ardından HDP milletvekili ve insan hakları aktivisti Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hukuk dışı bir yolla milletvekilliğini düşürdüler. Ve dün gece yaka-paça gözaltına aldılar. Üzerini giyinmesine bile fırsat verilmeyen Gergerlioğlu’nu, saatler sonra serbest bırakarak aslında amaçlarının onu Meclis’ten çıkarmak olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koydular. Bunlar yetmezmiş gibi hafta sonu gece yarısı KHK’sı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiklerini açıkladılar. Tüm bunlar 3-4 günlük bir süreç içerisinde oldu ve İnsan Hakları Eylem Planı’nın birer parçaları olarak sahneye sürüldü” denildi.
“YENİ ANAYASA İLE İKTİDARLARINI KURTARMAK İSTİYORLAR”
İktidarın bundan sonraki adımının yeni bir Anayasa getirmek olacağının altını çizen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, şu ifadeleri kullandı:
“ Zira bugüne değin yaptıklarının kendi iktidarlarını kurtarmak için yetmeyeceğini bilen AKP hükümeti, yeni Anayasa ile faşizmi kurumsallaştırmak, iktidarını bu şekilde kurtarmak istiyor. HDP’nin kapatılması, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve yaka paça gözaltına alınması hukuki değil siyasidir, altında Saray’ın mührü, Erdoğan ve Bahçeli’nin imzası bulunmaktadır. AKP ve MHP’nin bu ülkeye ve topluma verebileceği hiçbir şeyi kalmamıştır. İktidarlarını sürdürmek için hukuku, yargıyı, devletin tüm kurum ve imkânlarını sopa olarak kullanmaktan başka tüm çareleri tükenmiştir. HDP’ye açılan kapatma davası, siyasi açmaz ve acizliklerinin ne kadar derinleştiğinin bir ifadesidir. HDP’ye yönelik kapatma davası bir arada yaşam zeminlerini tahrip etmeye, toplumu etnik temelde bölmeye hizmet edecektir. AKP ve MHP kendi bekaları için, ülkeyi böyle bir yangının içine atmaktan çekinmemiştir. Bilinmeli ki onlarca yıldır şiddet ve baskı ile sürdürülen politikalar nasıl sonuçsuz kaldıysa bu kararlarla da seçmen iradesini engelleyemeyecektir.”
“KADINLARIN YAŞAMI TEHDİT ALTINDA”
İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı imzasıyla feshedilmesiyle kadınların yaşamının bir kez daha tehdit altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bir gece kararnamesiyle, cumhurbaşkanının imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkıldığının duyurulması ardından kadınların yaşamları bir kez daha tehdit altındadır. Bugüne değin uygulamamakta ısrarcı oldukları için her gün kaybettiğimiz kadınların ölümlerinde, kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddette iktidarın doğrudan sorumluluğu bulunmaktadır.
Kadına yönelik şiddeti bitirme sözü daha hafızalarda tazeyken İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı AKP iktidarının ve siyasal İslamcı gericiliğin kadına yönelik şiddeti bitirmeyi bırakalım ancak sorumlusu olabileceğini bir kez daha göstermiştir.
Milyonların artık sırtında istemediği iktidar köşeye sıkıştıkça saldırganlaşıyor ve her gün bir hakkımıza saldırıyor. Ancak unutulmasın ki kadınların yaşamlarının yanında tek adamın koltuk sevdası bir hiçtir. Söyledik, yine söylüyoruz İstanbul Sözleşmesi hepimizindir vazgeçmiyoruz. Bütün kadınları ve LGBTİ+’ları yaşamlarını hedef alan bu saldırı karşısında İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz” şeklinde ifadeler kullanıldı.