Necdet TAŞ
Mersin'in Anamur ilçesinde bir pasajda ölü bulunan çocuk ile ilgili gözaltına alınan ve onu kovaladığını itiraf eden döner ustası, 'İhmali Davranış Sonucu Ölüme Sebebiyet Verme Suçu'ndan tutuklandı. Eyüp Can G.'nin babası İbrahim Can, yaşananlar sonrasında medyaya ve yetkililere seslenerek, oğlunun ölümüyle ilgili bazı iddialarda bulundu. Medyada çıkan "zorla çalıştırıldı" gibi haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten baba Can, “Oğlumuzu 3-4 gün önce kaybettik. Bu kadar yapılan haberlerden, bu kadar söylenen sözlerden medyaya düştü. Tüm Türkiye duydu. Hepsi yalan yanlış şeyler yazdı. Hiç kimse beni arayıp bu çocuk hakkında ne oldu, ne bittiğini hiç kimse bana sormadı. Benim oğlumun çalışmasına ihtiyacı yoktu. Çok şükür benim gelir düzeyim iyi, kötü değil. Aç değilim, açıkta değilim. Oğlumun kendi isteği üzerine, arkadaşları çalışıyor diye, baba ben de çalışacağım deyip kendisi çalışmak istedi. Bir aydır çalışıyordu zaten kendi hiçbir sıkıntımız yoktu. Patronu, evden alıyordu, eve geri bırakıyordu iş saati bitince. Ve oğlum sabah 4'e kadar değil, 12'ye 1'e kadar çalışıyordu en fazla. Bazen kendi isteği üzerine temizlik yapıldığı için 2-3'e kadar kalabiliyordu. Ama bu sırada benim haberim oluyordu. Patronu beni arıyordu, böyle böyle kalsın diyordum. Bırakırsın veya benim iş saatime denk gelirse, ben gidip alıyordum, eve getiriyordum. Herhangi bir sorunumuz, sıkıntımız yoktu” ifadelerini kullandı.
OĞLUM BIÇAKLANDI, VÜCUDUNDA KESİK İZLERİ VARDI”
Oğlunun cesedini kendi elleriyle yıkadığının altın çizen acılı baba, “Oğlumu kimisi bıçaklandı dedi, kimisi damdan düşü dedi, kimisi başka bir şey dedi. Sonuçta bir kaybımız var. Damdan da düşse, bıçaklansa da kaybımız var. Ama ben oğlumun cesedini kendim yıkadım. Oğlumun vücudunda bıçak izleri var. Buradan yetkililere sesleniyorum, herkese sesleniyorum. Kimin elinde varsa, kimin eli değiyorsa, kimin eli uzanıyorsa. Bu örtbas edilmesin. Kimin ne suçu varsa sonuna kadar çeksin istiyorum. Cezasını mutlaka çeksin. İhlal kasten adam öldürme değil de, ihlalen adam öldürme suçu açılmış, davası açılmış. Ben bugün bütün hukukçulara da başvurdum. Hukuk yolundan da devam edeceğiz. Biz perişan durumdayız ama kimse bize bir şey sormadı. Herkes yalan yanlış şeyler yazdı. Ben oğlumun zorla çalıştıracak karakterde bir insan değilim. Benim bütün çevremi herkese sorabilirsiniz. Kendi evim olduğu halde, kendi evim ile kira gelirini bağışlamış bir insanım ben. Gidip kiracıma sorabilirsiniz. Sen kirayı kime ödüyorsun diye sorabilirsiniz. Kaldı ki ben oğlumun kazanacağı 300 lira paraya mı ihtiyacım var? Sizlerden rica ediyorum kimse böyle yalan yanlış şeyler yazmasın. Beni dinleyin. Varsa öyle bir şey gelin sorun. Benim evim belli, yerim belli, yurdum belli, her şeyim belli. Bakın bu benim bu üç gün içerisinde hiç tanımadığım insanlar, avukattır, efendime söyleyeyim milletvekiline varana kadar aradılar. Gazeteciler aradılar ama ben ‘A’ diyorum üstüne beş tane ‘A’ ekleyip öyle paylaşımlar yapılıyor. Herkesten rica ediyorum, işin aslı neyse onu yazsınlar” dedi.
“OLAYIN ASIL YÜZÜNÜ BİZ DE BİLMİYORUZ””
“Evet oğlum bıçaklandı mı? Bana göre bıçaklandı. Çünkü oğlumu ben yıkadım. Oğlumun sol kolunun meme altında iki tane bıçak izi gibi bir yara izi var. Ve bayağı bir açık yara izi var. Bu kesinlikle herhangi bir kesik izi değildir. Benim muhtemelen düşündüğüm tek şey bıçak izi yani. Sağında solunda ufak tefek çizikler var. Onlara bir şey demiyorum ama şu göğsünün sol göğsünün altında bir de sol kolunun altında morluk vardı. Morluk vardı. Madem bu çocuk üçüncü kattan düştüyse bu çocuğun her tarafında yüzünde, sırtında, vücudunda morluklar oluşması lazım” şeklinde konuşan İbrahim Can, “Bir insan üçüncü kattan düşerse mutlaka bir yerlerinde morluk var. Morluk oluşur. Kırık olduğu takdirde morluk da oluşur. Benim diyeceğim bu kadar. Eşimin diyeceği varsa, bir şey diyeceği varsa bilmiyorum. Yani rica ediyorum bütün medya haberlerine beni dinleyin, öyle paylaşımlar yapın. Zaten acımız büyük. Zaten kimseye bir şey diyemiyoruz. Olayın asıl yüzünü biz de bilmiyoruz. Ama ben oğluma kendi ellerimle yıkadım. Cenazesini kendi ellerimle yıkadım. Kesikleri kendi gözlerimle gördüm. Bunu mutlaka doktorlar, savcılar işte bu otopsiye gelen doktorlar hepsi görmüşlerdir. Sizlerden rica ediyorum. Sadece bizi dinleyin. Yani biz saçma sapan haberler paylaşılıyor. Aslı asları asla yoktur. Oğlumu zorla çalıştıracak bir karakterde bir insan değilim. Sorun beni. Anamur'da beni mutlaka tanıyan insanlar var. Sorabilirsiniz. Kişiliğimi, karakterimi sorabilirsiniz ki onların tırnağına zarar gelse canımı vereceğimi bunu annesi de bilir, benim ailem de bilir, benim çevrem de bilir yani. Beni tanıyan herkes bilir yani. Onları koruduğumu, nasıl bir koruduğumu. Benim diyeceklerim bu kadar” dedi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Olay, Saray Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Osman Sinanoğlu isimli pasajda meydana geldi. İddiaya göre, dönerci dükkanına gelen ve burada ustabaşı olarak çalışan N.U. (24), aynı iş yerinde çalışan 12 yaşındaki Eyüp Can G.'nin servis yaparken yavaş davrandığını söyleyerek kendisiyle şakalaşmaya başladı. Ardından çocuğu şaka amaçlı kovalayan N.U., Eyüp Can'ı pasajın sokağına kadar takip etti. Bu esnada çocuk gözden kayboldu. Olayın ardından Eyüp Can'ın iş yerine geri dönmemesi üzerine, çalışanlar çocuğu aramaya başladı. Pasaj içerisine giren çalışanlar, çocuğu zemin katta hareketsiz halde yatarken buldu. Durum hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçük çocuğun hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan ilk incelemelerde Eyüp Can G.'nin çeşitli yerlerinde düşmeye bağlı olma ihtimali de olan 5 adet kesi mevcut olduğunun belirlenmesinin ardından Mersin Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Burada yapılan otopsi işleminde çocuğun düşmeye bağlı olarak kafa travması, vücutta kemik kırıkları ve iç organ yaralanmaları sonucu hayatını kaybettiği tespit edildi. Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alınan şüpheli N.U. 'İhmali Davranış Sonucu Ölüme Sebebiyet Verme Suçu'ndan adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.