23 Temmuz 2025 Çarşamba



15:54   EUROLEAGUE’DE YENI SEZON KURALARı ÇEKILDI   15:47   VELİ-DER, MEB’I ACIL AÇıKLAMAYA ÇAĞıRDı   15:04   BORÇ BATAĞıNDA SAĞLıK OLMAZ!   14:45   MERSIN’DE KADıN GIRIŞIMCILIĞINE YENI BIR SOLUK!   14:04   100 YıLLıK ÇıNARA KıYMAYıN!   13:45   MERSIN’DE UYUŞTURUCUYA GEÇIT YOK!   13:33   ÜRETICIYE NEFES, ÜRÜNE KALITE!   13:13   YAVRU KAPLUMBAĞALAR AKDENIZ’LE BULUŞTU   13:06   JANDARMADAN ORMANLARA SıKı KORUMA   12:54   MERSIN’IN SESSIZ HAZINESI ELAIUSSA SEBASTE!   12:49   YAKıT TANKERI DEĞIL UYUŞTURUCU DEPOSU!   12:46   TARSUS’TA TRAFIK KAZASı: 1 ÖLÜ   12:45   KARADUVAR 1 MAYıS PARKı YENIDEN YEŞERDI   12:41   KADıN KıSıRLıĞı GIDEREK ARTıYOR   12:29   BÖBREK TAŞıNA KARŞı ‘2 LITRE SU’ KURALı!   12:23   ADMİB’DEN ILK YARıDA 1,4 MILYAR DOLARLıK IHRACAT   12:18   İŞ DÜNYASı, AKKUYU NGS SAHASıNı ZIYARET ETTI   12:11   EMEKLIYE HUZUR DEĞIL SEFALET REVA GÖRÜLÜYOR!   12:08   GERCEBAHŞIŞ’IN YOL ÇILESI SONA ERDI   11:57   BÜYÜKŞEHIR’DEN SERINLETEN IKRAM!  
 
 
 
 
Borç batağında sağlık olmaz!
   

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu zor duruma ve sağlık çalışanlarının taleplerine dikkat çekmek amacıyla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması düzenledi. SES Mersin Şube Eşbaşkanı Sevgi Başkavak, üniversite hastanelerinin "üvey evlat" gibi görüldüğünü belirterek, yetersiz istihdam, angarya çalışma koşulları ve borç batağına sürüklenmelerine tepki göstererek, “Borç yükü altında ezilen üniversite hastaneleri özünden uzaklaştırılıyor, sağlık emekçileri ise sefalet koşullarına mahkûm ediliyor” dedi.

 

Tarih : 23 Temmuz 2025 Çarşamba 15:04

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi üyeleri üniversite hastaneleri toplu sözleşme talepleri ile ilgili Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Poliklinikler önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada sağlık çalışanlarının talepleriyle ilgili bir açıklama yapan SES Mersin Şube Eşbaşkanı Sevgi Başkavak, “Üniversite hastaneleri sağlık hizmetlerinin önemli parçası ve nitelikli sağlık hizmeti üretiminin de en belirleyici unsurlarından olmasına rağmen sağlık sistemimiz içerisinde üvey evlat olarak görülmektedir. Ülkenin her tarafına gönderilen hekimlerin yetiştirildiği, tedavi edici sağlık hizmetlerinde sevk zincirinin en son basamağı, dünya çapında isim yapmış saygın tıp insanlarının bilimsel ve özerk hareket edebilmeleri sayesinde ülkemizde kamusal sağlık hizmetinin ileriye taşınmasında itici bir rol oynayan kurumlarımız bugün borç batağından çıkmak için mücadele etmektedir. Üniversite hastanelerinin mali, idari ve bilimsel özerkliği Sağlık Bakanlığı tarafından adeta kuşatılmış üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için her türlü yasal zemin oluşturulmaya başlanmıştır” ifadelerini kullandı.

“YETERLİ PERSONEL İSTİHDAMI YOK”

Devlet üniversite hastanelerinin yeniden, ülkemizde yaşamakta olan herkese, parasız sağlık hizmeti sunabilecek duruma gelmesi için kaynağı genel bütçe olmak üzere, tüm borçlarının ödenmesi ve daha fazla gecikmeden bütün gereksinimlerinin karşılanması gerekirken bu durumun devlet üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için bir fırsat olarak görüldüğünün altını çizen Başkavak, “Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi örneğinde olduğu gibi geçmiş yıllarda Üniversite Hastanesinin borcunu kapatıp bir iş birliği protokolü ile üniversitenin özerkliğine kayyum atamıştı. Sağlık hizmet sunumu doğrudan hasta başvurusu ile değil üçüncü basamak sağlık hizmet sunumu şeklinde olması, hastaların 1. ve 2. basamaktan gelmesi gereken ve temel görevi eğitim, öğretim ve araştırma olan devlet üniversite hastanelerimiz bu kimliğinden çoktan çıkarılmış ve devlet hastanesi kimliğine sokulmuştur. Yeterli personel istihdamı yapılmayarak tüm çalışanlar angarya çalışma koşullarına maruz bırakılmıştır. Özellikle asistan hekimler hasta, iş yükü ve angaryalar nedeniyle eğitim için yeterli zaman bulamazken, öğretim üyeleri de finansal baskılar nedeniyle hizmet ağırlıklı çalışmaya zorlanıyorlar. Ek ödeme, performans, teşvik ve ücret baskısı nedeniyle alanında isim yapmış tıp insanları kamusal alandan çekilerek özel sektöre yöneliyor. Bir kısmı da yurtdışına gidiyor. Oysa tüm ülkenin vatandaşlarının sağlığa erişim hakkı kapsamında bu hekimlere ihtiyacı varken sadece parası olanlar şifa buluyorlar. Üniversite hastaneleri borç batağından çıkmanın yolu olarak daha az maliyetle hizmet üretip daha fazla gelir elde etmek için etik dışı yollarla döner sermayeyi arttırmaya çalışıyorlar. Pandemide dağıtılması gereken ek ödemeyi borçlarını ödemek için kullanabiliyorlar.  7 dönem (14 yıl) boyunca bizleri sefalete mahkum eden yandaş sendika ve işveren devleti temsil eden hükümetin birlikte oynadığı tiyatro ile oyalanmak yerine TS programımız etrafında birlikte mücadele ederek hem yetkilendirilmiş yandaş sendikayı hem de işvereni, lehimize karar alma yönünde baskı unsuru olmaya tüm işkolu emekçilerini davet ediyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikamız çatısı altında bir araya gelerek, bize reva görülen insani olmayan çalışma koşullarını ve ücret rejimini değiştirmeliyiz.

“GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ, ÖZGÜR PAZARLIK HAKKI İÇEREN SENDİKA YASASI ÇIKARILSIN”

Sağlık çalışanlarının olmazsa olmaz tüm emekçileri ilgilendiren temel taleplerini de sıralayan Başkavak, “Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın, OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın. Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. Son TS’de ilave ek zam olarak verilen emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılması, Vergide adalet sağlansın. Emekçilerden alınan vergi % 10’da sabitlensin. Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakatı uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin. Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun. Ayrıntılı TS metnimizi web sitemizden görebilirsiniz. Üniversite hastanelerine özel TS metnimizde yer alan bazı önemli taleplerde aşağıdaki gibidir. Üniversite hastanelerinde çalışanlara tayin hakkı verilsin. Bu gerçekleşinceye kadar üniversite hastanelerinde çalışan personelin kurumlar arası tayin talebi karşılandığı durumda bağlı bulunduğu üniversite rektörünün muvafakat verme şartı iptal edilmelidir. Bir an önce mazerete bağlı atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılmalıdır. Döner Sermaye Komisyonu oluşturulsun. Üniversite hastanelerinde görev yapan asistanların günlük çalışma saatleri ilgili mevzuatta belirtilen süreyi aşmamalıdır. Asistan hekimlerin nöbet süresi 24 saat ile sınırlandırılmalıdır. Asistan hekimlerin aylık en fazla 120 saat çalıştırılması sağlanmalıdır. 0-3 yaş çocukları da kapsayacak şekilde ücretsiz, 7/24 hizmet veren, nitelikli ve anadilinde çocuk bakım merkezleri ve kreşlerin oluşturulması güvence altına alınmalıdır. Kreş hizmeti sağlanamayan yerlerde günün ihtiyaçlarına uygun şekilde kreş ödeneği sağlanmalıdır. İşe gidiş gelişlerde zorunlu servis sağlanmalıdır. Servis olmayan birimlerde gündüz için aylık abonman bedeli, gece çalışması için de taksi ücreti ödenmeli, Hukuksuz OHAL/KHK’leri sonuçlarıyla birlikte iptal edilmelidir. İhraçlar işlerine iade edilmelidir. Tüm emekçilerine 3600-7200 arası ek gösterge uygulamasına geçilsin. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın Tüm sağlık emekçilerine 3600-7200 arası ek gösterge uygulamasına geçilsin.  Bu toplu sözleşme düzeneği ile bir sonuç elde edilmeyeceğini 7 dönemdir (14 yıl) mutabakat altına alınan ama uygulanmayan toplu sözleşme maddelerinden biliyoruz. Sonuç elde edilemeyeceğini demokratik bir çalışma ve özgür örgütlenme ortamı olmadığı için bürokratlar, idareciler ve sisyasiler tarafından büyütülüp yetkilendirilen sendikamsı yapıdan biliyoruz.  Türkiye’de kamu sendikalarının mücadele tarihine bakarsak var olan hakların korunması yeni kazanımlar elde etmenin yegane yolu iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda yürütülen fiili ve meşru mücadele ile olduğu görülecekir. Bizde geçmişten günümüze fiili ve meşru mücadele hattımızdan vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz.   Gerek konfederasyonumuz KESK bütünlüğünde gerekse de SES olarak taleplerimizin karşılık bulması için bu toplu sözleşme dönemine giderken ve toplu sözleşme dönemi boyunca da iş yerlerinden, alanlardan, meydanlardan SES’imizi yükselteceğiz. Tüm sağlık emekçilerini, sağlık işkolundaki emek ve meslek örgütlerini ve sağlık hakkına sahip çıkmak isteyen halkın tüm örgütlü kurumlarını mücadeleyi birleştirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Paylaş :
 
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.



  SPOR HABERLERİ
 
  MERSİN GÜNDEM

  NÖBETÇİ ECZANE
  SOSYAL MEDYA
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersingundem.com.tr © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA