Mersin Şehir Hastanesi’nde çalışan işçiler arasındaki ücret adaletsizliği ve taşeron işçilerine yönelik mobing tepkilere neden oldu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hak-İş Konfederasyonu Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce,  “Mersin Şehir Hastanesi’nde CCN gruba bağlı asgari ücrette çalıştırılan tüm emekçi kardeşlerimizin yanında, ezmeye çalışanların karşısındayız. Mersin Şehir Hastanesinde CCN Gruba bağlı çalışan bin 50 emekçi   arkadaşımız şirkete yönelik taleplerini sendikamıza gelerek ilettiler. Biz de Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş Sendikası olarak arkadaşlarımızın taleplerinin aracılığını yapmak adına emekçi arkadaşların yanlarında olduğumuzu kendilerine ilettik” ifadelerini kullandı.

“KAVGAMIZ EMEK HIRSIZLARIYLA”

Emekçilerin hak ettikleri değeri alsınlar, istedikleri sağlıklı çalışma ortamına kavuşsunlar diye kavga ettiklerini ve kavgalarının emek hırsızlarıyla olduğunun altını çizen Yüce, “Kendilerine hem sendikamıza üyelikleri konusunda yönlendirdik hem de haklarının iyileştirilmesi hususunda sendikamızın neler yapabileceğini anlattık. Ne yazık  ki ülkemizde sendikalı olmak biraz sıkıntılı. 16 milyon çalışanın sadece 2.5 milyonu sendikalı. Ne kadar az sendikalı çalışan var olduğunun göstergesidir söylemiş olduğum rakamlar. Biz istiyoruz ki emekçiler hak ettikleri değeri alsınlar, istedikleri sağlıklı çalışma ortamına kavuşsunlar. Biz de Hak-İş'e bağlı sendikalar olarak elimizden geldiğince buna uygun zemin hazırlamaya çalışıyoruz. Türkiye genelinde şehir hastanelerinde farklı firmalar bünyesinde çalışan arkadaşlarımız sendikalarımıza üye olarak şartların iyileşmesi hususunda bir güç birliği yapmış olacaklar. Bizim amacımız devletimizin kurumlarının işleyişini sıkıntıya sokmak değil, biz sadece emek dünyasının hak ettiği görmesi için mücadele ediyoruz. CCN GRUBA bağlı işçilerin  maaşlarının  yetersiz olduğunu, üç kişinin işini bir kişinin yaptığı , asgari ücretle çalıştırıldığını, personel sayısının az olduğunu, farklı birimlerin işlerini de yaptıklarını dile getiriyor” dedi.

“SENDİKALI OLMAKTAN KORKMAYIN”

Yıllardır İyileştirme yapılmadan asgari ücret seviyesinde çalıştırılmaları, Devletin belirlediği 9 günlük tatillerde idari izinler yıllık izinlerden düşürülmesi, Resmi tatillerde tutulan nöbetlerde çift yevmiye verilmesi gerekirken tek yevmiye verilmesi ,T1-T2-T3 kulede çalışanlar 2 yemekhane olmasına rağmen yemek yemelerine müsaade edilmemesi 15. bölgede yemeye zorlanması, Şefler tarafından aşırı baskı mobing uygulanması, Maaş promosyonlarının CCN çalışanlarına verilmemesi, İnsan kaynaklarından Maaş bordrosunu almak için Müdür ve Şeflerden izin almak suretiyle zorlaştırılması, İzin alma işlemlerinde eleman eksikliğinin bahane edilip verilmemesi ,CCN grupta aynı statüde olup ta yasal olmayan görevlendirme ile şeflik yapılan ve aynı statüde ki mesai arkadaşlarına köle gibi davranıldığını, Sendikalı olmak isteyen emekçilere CCN yönetimi, müdürleri ve bazı şefler tarafından mobing uygulanması, HYRT  personelinin mola saatleri daha önce makulken şimdi zorunlu olarak 11 den sonra ve dönüşümlü olarak yapıldığını iddia eden Yüce, “Mersin Şehir Hastanesi’nde CCN gruba bağlı çalışan tüm emekçilere seslenerek, “Bu oyunu beraber bozacağız. Sendikalı olmaktan korkmayın. Bireysel olarak talep edemeyeceğimiz, muhatap alınmadığımız, haklarımızı savunamadığımız durumları sadece ve sadece güçlü bir sendikal örgütlenme ile elde edebileceğimizin farkına varmamız lazım. Özellikle işverenlerin baskı, tehdit ve korkutmalarına aldanmayalım. Çünkü sendikaya üye olmak anayasal bir haktır. Bu hak hiçbir kişi yada kurum tarafından engellenemez. Hukuk normlarının en tepesinde olan anayasa bizlere bu hakkı vermişse, hiç bir kanun, kararname, yönetmelik veya tüzük bu hakkı elimizden alamaz. Ve hatta sendika üyeliğini engelleyenler (işveren ya da işveren vekili) TCK 118 md. Uyarınca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Haksızlığa, adaletsizliğe, emek hırsızlığına hak-iş olarak  son vereceğiz kimsenin şüphesi olmasın” dedi.