19 Aralık 2025 Cuma



15:11   YENIŞEHIR BELEDIYESININ ONUR KONUĞU, PROF. DR. RUŞEN KELEŞ OLDU   14:46   KKTC 5. CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR’DAN TOROSLAR’A ZİYARET   10:01   BÜYÜKŞEHİR’İN SANATÇILARI, ACEMAŞİRAN MAKAMINDA ESERLER SESLENDİRDİ    14:29   TOROSLAR BELEDİYESİNDEN MAHALLELERDE KAPSAMLI TEMİZLİK ÇALIŞMASI   11:42   MSK OOSTENDE’Yİ 84-76 YENDİ   11:22   YENİ YIL COŞKUSUNUN ADRESİ BÜYÜKŞEHİR’İN YILBAŞI PAZARI   10:02   BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VERDİĞİ DESTEKLERLE ÜRETİCİYE NEFES OLUYOR   09:59   AKDENİZ’DE AĞIR HASARLI BİNANIN KONTROLLÜ YIKIMI GERÇEKLEŞTİ   14:01   3 OCAK KURUMLARARASI FUTBOL TURNUVASI’NDA YARI FİNAL HEYECANI   13:59   FEAST, 2025 ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞINDE BÜYÜMESINI SÜRDÜRÜRKEN 2026 İÇIN STRATEJIK YATıRıMLARıNı HıZLANDıRDı   11:40   MERSIN MARINA’DA YENI YıL SOKAĞı BAŞLıYOR!   11:05   TDV KADıN KOLLARı GAZZE YARARıNA TÜRKIYE GENELINDE HAYıR ÇARŞıLARı DÜZENLEDI   10:12   ANAMUR’DA MINIKLERDEN MILLI TEKNOLOJI HAMLESI: YERLI MALı HAFTASıNDA TOGG COŞKUSU   09:51   DERECİK BELEDİYESİ İTFAİYE PERSONELİ, ATA EĞİTİM MERKEZİ’NDE EĞİTİM ALDI   09:47   BÜYÜKŞEHİR, HAL KATLI KAVŞAĞI İLE BÖLGENİN LOJİSTİK YÜKÜNÜ HAFİFLETECEK   17:06   BAŞKAN SEÇER, ŞEHZADELER BELEDİYE BAŞKANI GÜLŞAH DURBAY’IN MANİSA’DAKİ CENAZE TÖRENİNE KATILDI   13:06   BÜYÜKŞEHİR, AKOB İLE BİRLİKTE KENTİN KÜLTÜR POLİTİKALARINA IŞIK TUTTU   12:59   BAŞKAN SEÇER, TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI MERSİN ŞUBESİ’NİN 71. YIL KUTLAMA GECESİNE KATILDI   12:50   MERSİN BÜYÜKŞEHİR’DEN SİLİFKE’DE TOPLU AÇILIŞ   12:33   BAŞKAN SEÇER, ‘SÜT SOĞUTMA TANKI DAĞITIM TÖRENİ’NE KATILDI  
 
 
 
 
"Mersin olarak Ecemiş Fayı’ndan etkilenebiliriz"
   

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Ecemiş Fay Hattı’nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getirerek, "Ecemiş Fayı’nın uzantısının Mersin’e doğru geldiğini düşünürsek, burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ecemiş Fayı’nın Mersin’e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım" dedi.

 

Tarih : 26 Nisan 2024 Cuma 12:06

Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye'nin farklı hatlar boyunca çok büyük depremler üretebilecek faylarla kuşatılmış bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Bunların, Marmara Denizi'nden başlayıp yaklaşık Karadeniz'e paralel uzanan ve Bingöl Karlıova'ya kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Zonu, diğerinin ise Bingöl Karlıova'dan başlayıp Kahramanmaraş'tan Hatay'a doğru uzanan Doğu Anadolu Fay Zonu olduğunu ve bu fayın uzantısı olan Hatay'dan güneye doğru devam ederek Suriye'ye doğru uzanan Ölüdeniz Fay Zonu olduğunu vurgulayan Koç, "6 Şubat depremleri bunlardan Doğu Anadolu Fay Zonu üzerindeydi" ifadesini kullandı.

Bu iki kırık hat boyunca Anadolu'nun batıya doğru kaçtığını, bu esnada da Ege Bölgesi'nde bir genleşme meydana geldiğini ifade eden Koç, "Yani açılma tektoniği etkili oluyor. Bunun sonucunda da bölgede doğu batı doğrultularında, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz nehirlerinin olduğu alanlarda normal fay dediğimiz kırıklar meydana geliyor. Ülkemizde özellikle bu fay zonları boyunca çok büyük depremleri biz yıllarca yaşıyoruz. Ne yazık ki devam edecek" diye konuştu.

 

"MERSİN OLARAK ECEMİŞ FAYI'NDAN ETKİLENEBİLİRİZ"

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te gerçekleşen depremlerden Mersin'in de ciddi şekilde etkilendiğini hatırlatan Koç, bir de Ecemiş Fay Hattı'nın Mersin için önemli olduğunu söyledi. Bu fay hattının Kayseri'den başlayıp Mersin'e doğru uzandığını belirten Koç, şöyle devam etti:

"Pozantı'dan güneye doğru devam eden Ecemiş Fayı üzerinde çok yakın zamanda büyük ölçekli herhangi bir deprem kanıtını göremiyoruz. Ancak, bilimsel çalışmalarda Ecemiş Fayı'nın aktivitesinin devam ettiğini gösteriyor. Araştırmalar, Ecemiş Fayı'nın Gülek'ten sonra güneybatı doğrultusunda Toroslar'ın güney kesimlerinden batıya doğru devam ettiğini ve Namrun Fay Zonu olarak tanımlanmaktadır. Namrun Fay Zonu'nun küçük fay segmetlerinden oluştuğunu ve bu fayların en fazla 5 civarındaki bir büyüklükte deprem üretebileceği öngörülmektedir. Mersin olarak Ecemiş ve Namrun fay zonlarında meydana gelebilecek depremden etkilenebiliriz. Bunun dışında Mersin'i etkileyebilecek Adana bölgesinde 6.0-6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek Karaisalı-Karsantı Fay Zonu, Karataş-Osmaniye Fay Zonu gibi faylar bulunmaktadır. Bu fay zonlarında meydana gelecek 6.0-6.5 büyüklüğündeki bir deprem Mersin'i etkiliyor. Bir de Kıbrıs'ın güneyinde dalma batma zonu özelliğindeki Kıbrıs Yayı bulunmaktadır. Burada da geçmişte depremler olduğunu biliyoruz. Geçmişte Kıbrıs Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin de Mersin'i etkilediğini araştırmalar bize gösteriyor. Ayrıca Kıbrıs Yayı üzerinde büyük ölçekli bir deprem meydana gelirse bu da tsunami olarak Mersin'i kısmen etkileyebilir."

Ecemiş Fay Hattı'nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getiren Koç, "Ecemiş Fayı'nın uzantısının Mersin'e doğru geldiğini düşünürsek burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ama bu bölgenin araştırılması gerekiyor. Ecemiş Fayı'nın diğer faylar kadar araştırılmadığını düşünüyorum. Bunun Mersin'e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım. Yakın zamanda bir deprem üretmiş midir? Ne kadar bir deprem üretebilir? Bunların daha ayrıntılı araştırılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

 

"AKDENİZ'DE GEÇMİŞTE CİDDİ TSUNAMİ İZLERİ GÖZLENMİŞ"

Tsunamilere de değinen Koç, meydana gelen büyük bir deprem ya da bir volkanizmanın etkisiyle tsunamilerin meydana geldiğini belirtti. Akdeniz'de; Hatay'dan başlayıp Cebelitarık Boğazı'na kadar uzanan dalma batma kuşağı boyunca meydana gelmiş depremlerden ciddi tsunami izleri gözlendiğini ifade eden Koç, "Mesela özellikle Antalya'nın batı bölgesindeki yerlerde Rodos Adası'nda geçmiş uygarlıkların tsunamiyle ciddi şekillerde etkilendiği gözüküyor. Hatta Marmara Denizi'ndeki olan eski depremlerde de tsunami izleri gözlemleniyor. Bunlar için de tsunami izleme istasyonları kurulması lazım. Sonuçta tsunami olsun, depremler olsun, volkanik patlama olsun, bunların hepsi doğal afet. Bu doğal afetler için uyarı sistemlerinin mutlaka kurulup değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

 

"SON 100 YILA BAKTIĞIMIZ ZAMAN MERSİN VE YAKIN CİVARINDA 5.0-5.5 ÜZERİNDE BİR DEPREM GÖRMÜYORUZ"

Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen bölgedeki 'Akkuyu Nükleer Santrali depreme dayanıklı mı değil mi' şeklindeki sorularla ilgili de konuşan Koç, şöyle devam etti: "Ecemiş Fayı, Gülek’ten güneybatıya doğru dönerek Namrun Fay Zonu'nu oluşturuyor. Bunun Anamur'a doğru uzandığı biliniyor. Ama burada da son 100 yıla baktığımız zaman 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz. Araziye gittiğimiz zaman şunu görebiliyoruz; fayların uzanımları kısa, yani enerji birikimi biraz az oluyor ve çok büyük bir deprem açıkçası beklenmiyor. Tabii ki Kıbrıs'ın güneyindeki dalma batma zonundan etkilenebilir. Ona dikkat etmek gerekiyor mutlaka. Burada şu soruya cevap aramamız lazım. Yani burada 5.5, biraz daha yükseltelim 5.8 büyüklüğünde bir deprem olursa Akkuyu buna dayanıklı şekilde yapıldı mı, yapılmadı mı? O soruya bakmamız gerekiyor. Bu biraz da siyasi olarak değerlendiriyor gibi geliyor bana. Yani bilimsel olarak o şekilde bakmak lazım. Japonlar bu tür işleri çok yapıyorlar ama sağlam yapıyorlar. Akkuyu ile ilgili bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

 

"MERKEZ ÜSSÜNDEN UZAKLAŞTIKÇA DEPREMİN ETKİSİ AZALIYOR"

Depremin büyüklüğünün merkez üssünden itibaren yavaş yavaş etkisinin azalmaya başladığını ifade eden Koç, Mersin'in 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi 7 üzerindeki 7.6-7.8 büyüklükteki bir depremde ciddi şekilde sallandığını belirtti. Koç, mesafe açısından bakıldığında 1998'de Adana'daki Ceyhan bölgesinde gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Kahramanmaraş merkezli depremler kadar etki oluşturduğunu kaydetti. Bu durumun da depremin olduğu yerle Mersin'e mesafesinin önem arz ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Koç, "Mersin olarak düşündüğüm zaman sadece yerleşim merkezi değil, doğusunda Tarsus, batısına doğru Erdemli, Silifke, Anamur bölgesini de düşünecek olursak Adana'da olabilecek 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin, özellikle Tarsus bölgesinde, Mersin'in doğu kısımlarında ve kıyı bölgesinde daha büyük etkiler oluşturacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgesinin bir de zemin özellikleri önemli oluyor depremin hasarıyla ilgili. Zemin özelliği açısından bu söylediğim yerler biraz risk taşıyan bölgeler. Yani biz Mersin'de sahil bölgesindeki zeminlerin iyi olmadığını, kuzeye doğru gittikçe zeminlerin daha iyi olduğunu net olarak görebiliyoruz. Araştırmalar da bunu söylüyor zaten. Bir de binaların kalitesinin önemi öne çıkıyor. Mesela eski Mersin dediğimiz çarşının olduğu bölgedeki eski binalar neredeyse yıkılacak duruma gelmiş. Bunların 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremde bile yıkılabileceğini tahmin edebiliriz."

 

"ÜRETİCİLER, TÜKETİCİ NE İSTERSE ORAYA YÖNELİR"

Konutların depreme dayanıklı yapılmasında tüketicinin de önemli bir faktör olduğunu belirten Koç, "Üretici, tüketicinin talebine karşılık verecek şekilde üretim yapar. Mesela ev alıyoruz; hepimiz eve gittiğimiz zaman ya bu evin banyosunda ne kullanılmış, balkonu büyük mü, önü açık mı, denizi görüyor mu? Hep bunları soruyoruz. Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir. Hiçbirimiz bu bina depreme uygun yapılmış mı? Yapının zemin özelliğini nedir? Zemin raporu var mı? Bunları sormuyoruz. Bunları sorsak herhalde müteahhit ona eğilir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. (iha)

Paylaş :
 
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.



  SPOR HABERLERİ
 
  MERSİN GÜNDEM

  NÖBETÇİ ECZANE
  SOSYAL MEDYA
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersingundem.com.tr © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA