Necdet TAŞ
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, 2026-2028 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program (OVP) hakkında sert açıklamalarda bulundu. Koca, OVP'yi "bir soygun düzeni" olarak nitelendirerek, programın emekçi halkı daha da yoksullaştırdığını ve ücretleri baskıladığını savundu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Koca, “İstanbul'u abluka altına alıp, seçme seçilme hakkını gasp ettikleri günün gecesinde 2026-2028 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program (OVP) Resmî Gazete’de yayımlandı. Ülke ekonomisinin yol haritası niteliği taşıyan üç yıllık OVP’ler, hedefleri kâğıt üzerinde kalan planlar olarak kaldı. Şimşek eliyle bir soygun düzeni olarak uygulanan OVP’de gerçekleşen tek hedef ise emekçi halkların daha da yoksullaşması, ücretlerin baskılanarak yoksulluk sınırının altında kalması, IMF’yi mumla aratacak kemer sıkma uygulamalarını da aşan boğaz sıkma uygulamaları haline gelen politikaların hayata geçmesi oldu” ifadelerini kullandı.
“EMEKÇİ HALKIN SOFRASINDAN ELİNİZİ ÇEKİN”
OVP'de 2025 yılı enflasyon hedefinde önceki tahmine göre yüzde 11'lik bir artış görüldüğüne dikkat çeken Koca, “Geçen yıl yayımlanan son OVP'de yüzde 17,5 olarak belirlenen 2025 enflasyon hedefi bir kez daha revize edilerek yüzde 28,5'e yükseltildi. Hazırlanan yeni düzenlemede Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) 2026 yılının ikinci çeyreğinde hayata geçirilecek. Söz konusu uygulama kapsamında çalışanların maaşından her ay yüzde 3 oranında zorunlu kesintiye gidilecek. Programdaki “genel devlet dengesi” başlığı altındaki veriler, kamunun elindeki varlıkların satışına dayalı gelir beklentilerini ortaya koyuyor. 2025 yılında 21 milyar lira olarak tahmin edilen özelleştirme gelirlerinin, 2026’da 185 milyar liraya ulaşacağı öngörülüyor. 1 yıl içinde özelleştirme gelirlerinde yaklaşık 9 katlık bir artış hedefleniyor. OVP’de yer alan rakamlar, 2026’da tarihin en yüksek özelleştirme hamlelerinden birinin yaşanacağını gösteriyor. OVP hedeflerinin tamamı emek piyasasındaki dönüşüm üzerine kurulu, emeğin daha da ucuz sağlanması, güvencesizliğin genel çalışma biçimine dönüşmesi, çocuk işçiliğinin daha da yaygınlaşması ve işsizliğin artması üzerine kurulu. Yurttaşların üç kuruşuna göz diken Erdoğan-Şimşek ikilisi emekçiye ölümlerden ölüm beğendirirken, iş patronlara gelince vergi indirimleriyle, teşviklerle servet transferi yapmaya zenginleri daha da zenginleştirmeye tam gaz devam ediyor. Özelleştirmelerin en yıkıcı sonuçlarının ortaya çıktığı bir dönemde yeni ve çok kapsamlı bir özelleştirme saldırısının ufukta belirmesi de halk düşmanlığının geldiği düzeyi göstermesi açısından önemlidir. Özelleştirmelere karşı kamusallaştırma taleplerini daha yüksek sesle yükselteceğiz. Kıt kanaat ile ayakta durmaya çalışan emekçi halkın sofrasından elinizi çekin. Başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretleri güncelleyin, derhal enflasyon farkını tüm çalışanlara uygulayın” dedi.