Haber Merkezi
Değişken küresel ekonomik dinamiklere rağmen Türkiye demir ve demir dışı metaller sektörü, temmuz ayında yüzde 8 artışla 1,2 milyar dolarlık ihracata imza atarken, çelik sektörü bu ayda yüzde 3,2 düşüş ile 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yılın ilk yedi ayında ise Türkiye geneli demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 6,7 artış ile 7,6 milyar dolar, çelik sektöründen yapılan ihracat geçen yıla oranla yüzde 3,1 artış ile 9,6 milyar dolara ulaştı. Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (ADMİB) temmuz ayı demir ve demir dışı metaller ihracatı ise yüzde 18 artışla 78 milyon dolar, çelik ihracatı geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 26 düşüşle 190 milyon dolar oldu. Yılın ilk 6 aylık döneminde demir ve demir dışı metaller sektöründen yapılan ihracat yüzde 9,1 artış ile 465 milyon dolar olarak gerçekleşirken, çelik sektöründen yapılan ihracat ise yüzde 4,8 azalış ile 1,2 milyar doları buldu.
“DAMPİNGLİ ÜRÜNLERE KARŞI ALINAN ÖNLEMLER SIKILAŞMALI”
Sektörün temmuz ayı ihracatını değerlendiren ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, küresel ticaretin zorlu koşullarına rağmen sektörün üretim ve ihracattaki istikrarını sürdürdüğünü belirtti. Mevcut küresel ortamın getirdiği risklere değinen Tosyalı, “Küresel pazarda talep daralması ve zayıf fiyatlar sürüyor. Bizim için önemli bir pazar olan Avrupa’da güçlü bir toparlanma beklemiyoruz. İçeride ise talebin zayıflığı, fiyat baskısı, yüksek enflasyon, yüksek faizler karlılıkların düşük olarak devam edeceğini bizlere gösteriyor. Diğer taraftan Çin ürettiğini tüketemiyor ve bu sorun hala devam ediyor. O yüzden yılın geri kalanında da, sanayinin çoğunda ve özellikle demir-çelik sektöründe Çin ve Uzak Doğu gerçeği ile yüzleşmeye devam edeceğiz. Uzak Doğu ve Çin’den ülkemize giren devlet destekli dampingli ürünler, yerli sanayimize ve orta uzun vadede de ihracatımıza zarar verecek. Bu konuda ilgili bakanlıklarımızın aldığı önlemlerin sıkılaşması elzemdir. Bu noktada bizi bekleyen başka bir tehlike daha var. Avrupa, çelik ithalatının yüzde 20’sini ülkemizden karşılıyor, fakat Çin arka kapıdan dolaşarak bu pazara girmeye çalışıyor. Çin, ara mamulde yapacağı agresif hamleler ile Türkiye’yi bir sıçrama tahtası olarak kullanabilir ve bu bizim Avrupa ile olan çelik ticaretimizi de bozabilir. Bu konularda dikkatli olup kazanımlarımızı koruyacak adımlar atmalı ve çelik sektörünün stratejik bir sektör olduğunun farkında olarak hareket etmeliyiz. Bu koşullar altında hem mevcut pazardaki rekabetçiliğimizi korumalı hem yeni pazarlara yönelmeli hem de ürün çeşitliliğimizi artırmalıyız. Sürdürülebilir büyüme vizyonumuzla daha fazla pazarda, daha yüksek katma değerli ürünlerle etkili ve kalıcı bir şekilde var olmaya devam etmeliyiz” dedi. Temmuz ayında Türkiye geneli demir-çelik ihracatında en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke Almanya oldu. Bu ülkeyi sırasıyla İtalya, ABD, Birleşik Krallık ve Romanya izledi. İlk 10 pazar içinde Fas’a yüzde 119 ve Birleşik Krallık’a yüzde 17’lik ihracat artışları kaydedildi. ADMİB’in temmuz ihracatında zirvenin sahibi ABD oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya, Irak ve Fas takip etti. İlk 10 pazar içinde ABD’ye yüzde 375, Sırbistan’a yüzde 367, Fas’a yüzde 89, Almanya’ya yüzde 76’lık artışlar dikkat çekti.